Havada Ters Giden Bir Şeyler Var.
Hem de uzun süredir.

Dünya genelinde gerçek zamanlı hava kalitesi endeksinin ölçüldüğü waqi.info.tr’ den alınan yukarıdaki Türkiye haritasında şehirlere göre hava kalitesinin hangi düzeyde olduğu görülüyor (haritada gerçek zamanlı kirliliği kaydetmek için AQI* ölçeği kullanılmıştır). Bu haritaya göre soluduğumuz havanın kalitesi, bölgelere göre değişkenlik göstermekle birlikte genel olarak orta ve daha alt seviyelerde. Ormanlık alanların yoğun olduğu Karadeniz, Akdeniz bölgelerinde iyi seviyede hava solunmuyor olması ise dikkat çekici.
Peki yaşam kaynağımız hava neden kirleniyor?
Önce kirli havanın ne demek olduğuna bakalım.
Kirli havanın içinde; insan sağlığına ve diğer canlılara zarar verecek seviyede istenmeyen madde bulunur. Atmosferde toz, duman, gaz, koku ve saf olmayan su buharı şeklinde bulunabilecek kirleticilerin, insanlar ve canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyecek ve/veya maddi zararlar meydana getirecek miktarlara yükselmesi, “hava kirliliği” olarak nitelenmektedir.
Temiz hava iki sebepten dolayı kirleniyor; doğal kaynaklı ve yapay kaynaklı sebepler.
Doğal kaynaklı sebepler; yanardağ volkan faaliyetleri, orman yangınları ile bitki örtüsü ve doğanın tahrip edilmesi ile hava kirliliğinin oluşmasıdır.

Yapay kaynaklı sebepler ise insanların faaliyetleri sonucunda hava kirliliğinin oluşmasıdır. Bunlara örnek olarak; madencilik tesisleri ve endüstriyel tesisler, atıkların ve tarımda anızın yakılması, sanayi ve ulaşım faaliyetleri için kullanılan fosil yakıtlar, evlerde ısınma amaçlı kömür ve odun yakılması ve trafik kaynaklı kirlilikler verilebilir.
Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hava kirliliği ve sağlık etkileri üzerine hazırladığı Kara Rapor 2020’ye göre bazı çarpıcı verileri paylaşmak gerekirse Türkiye’de;
- 2017–2019 yılları arasında hava kirliliği nedeniyle trafik kazalarının neredeyse 6–7 katı kadar ölüm yaşanmıştır.
- İstanbul, 2017 yılından beri hava kirliliğine bağlı ölüm sayısının en fazla olduğu ildir.
- 2019 yılında, Türkiye’de hava kirliliği (PM10)* yeterli veri olan 51 ilin %98’inde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün sınır değerlerinin üzerinde gerçekleşti.
- 2019 yılında 30 ilde yeterli hava kalitesi verisi olmadığı için ölçüm yapılamamıştır.
- Türkiye’de hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü kılavuz değerine indirilseydi; 2019 yılında tüm ölümlerin %7,9’u (31.476 ölüm) ve 2018 yılındaki tüm ölümlerin %12.13’ü (45.398 ölüm) önlenebilirdi.
Hava kirliliği ile iklim değişikliği arasında da güçlü bir bağlantı var. Siyah karbon, fosil yakıtlar, odun ve diğer yakıtların eksik yanmasıyla oluşan partikül madde güçlü bir iklim ısınması bileşenidir. Ayrıca sıcak havalarda ve güneş ışığı altında, sanayi ve trafik kaynaklı kirleticilerin reaksiyona girmesi ile yer seviyesi ozonu kaynaklı ozon kirliliği oluşur. Atmosferin üst tabakalarında (stratosferde) bulunan ozon güneşten gelen tehlikeli ultraviyole ışınları süzdüğü için insan sağlığı ve canlı yaşam için faydalı bir gazdır. Ancak aynı ozon gazı, soluk alıp verdiğimiz yer seviyesinde oluştuğu zaman tehlikeli bir kirletici halini alır.

Ozon kirliliği ve iklim krizi sonucu sıklıkla ortaya çıkan aşırı sıcaklar özellikle KOAH, astım, yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalığı gibi hastalıkları olan kişilerde, yaşlılarda ve çocuklarda hastalığın etkisini güçlendirerek daha tehlikeli hale gelmektedir. Ayrıca bitkilerde de çeşitli zarar ve rekolte* düşüşüne sebep olmaktadır.
Dünyadaki duruma bakacak olursak, gelişmiş ülkelerdeki alınan önlemler ve hava kalitesinin düzenli ölçülebiliyor olması gelişmekte olan ülkelerden daha iyi seviyede. Bu ülkeler yerel bağlamdaki hava kirliliğini standartlara bağlamış ve denetim ağını kuvvetlendirerek çözümlemişlerdir.
AirVisual ve Greenpeace derneğinin hazırladığı 2018 Hava Kalitesi Raporuna göre ise dünyada her 10 kişiden 9’u her nefes alışında sağlığa zararlı hava soluyor. Aynı rapora göre Hindistan en kirli havanın solunduğu ülke olurken, havası en temiz ülkeler sırasıyla; İzlanda, Finlandiya, Avustralya ve Estonya.
İnsan ömrü hava kirliliği sonucu son 18 yılda 9 ay kısaldı. Hava kirliliğinden en çok gelişmemiş ülkelerdeki çocuklar etkileniyor. Öncelikle hava kalitesinin ölçümlenebilmesi için bu ülkelerde ölçüm istasyonlarının artırılması, ölçüm istasyonlarındaki veri kalitesinin de iyileştirilmesi gerekiyor. Ayrıca hava kirliliği ile mücadele için:
- Bilinçli bireyler yetiştirilmesi, özellikle çocukların bu konuda duyarlı olmalarını sağlamak, gelecek neslin bu konular üzerine daha etkin çözümler üretmeleri açısından çok önemli.
- Sobalı evlerde düzenli olarak baca temizliği yapılmalı, mümkünse doğal gaz kullanımına geçilmelidir.
- Özel araç kullanımı azaltılmalı ve araçlardan çıkan egzoz gazı için filtre kullanımı zorunlu hale getirilmelidir.
- Fabrika bacalarında filtre kullanılmalı, yakıt olarak da doğal gaz tercih edilmelidir. Sanayi yerleşimleri şehirlerden mümkün oldukça uzağa kurulmalıdır.
- Yeşil alanların çoğaltılması, fidan dikilmesi, ormanların yok edilmesini önlemek en önemli ilke ve önceliğimiz olmalıdır.
Anayasa’nın 56. Maddesinde belirtilen “sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı”mızı bireysel olarak yaşamımızı sürdürebilmek ve gelecek nesillerin havasını korumak için savunmamız gerekiyor.
Çünkü, Temiz Hava Haktır.

*AQI(Hava Kalitesi İndeksi); partikül madde (PM2.5 ve PM10), Ozon (O3), Azot Dioksit (NO2), Kükürt Dioksit (SO2) ve Karbon Monoksit (CO) emisyonları ölçümüne dayanır.
*PM: partikül madde
*rekolte: tarımda bir yılda elde edilen herhangi bir ürünün toplamı.
Kaynakça;
Kara Rapor 2020
Hava Kalitesi Raporu 2018
https://tr.euronews.com/2019/03/06/dunyanin-hava-kalitesi-karnesi-her-10-kisiden-9-u-kirli-hava-soluyo
rhttps://cevreonline.com/hava-kirliligi
/https://www.temizhavahakki.com/neden-temiz-hava-hakki/